Hayata sadece bakmak mı; hayatın renklerini görmek mi?.. Evet, rutin hayatın içerisinde bile bazı renkleri görmek aslında hiç de zor değildir... Hergün gördüğünüz bir objeyi, bir elmayı, bir insanın yüzünü, bir ağacı, bir yaprağı, bir kumaşın dokusunu; bir insanın konuşurken değişen hallerini ya da kendinizi, tepkilerinizi, arzularınızı, sevinçlerinizi... Sadece inceleyin, derinleşin...
Anlamak için bakmak yeterli değildir; görmek gerekir... O zaman yargılardan kurtulabiliriz , renkleri, dokuları, kokuları, sesleri farklı görür, farklı koklar, farklı dokunur,farklı duyar ve farklı hissederiz... Eğer gerçekten gözlemci olabilirsek; o zaman bulutların arasından süzülen gökkuşağını görmeye başlarız... Haydi şu anda bir gözlemci olalım ve en yakınımızda ne, ya da kim varsa bakmaya değil, görmeye çalışalım... Sevgilerimle...
Comments